top of page

BEN BİR ZIR CAHİLİM.

  • Yazarın fotoğrafı: Abdullah Yılmaz
    Abdullah Yılmaz
  • 6 Eki 2024
  • 2 dakikada okunur

Biz canlı türü isminizi insan koymuşuz. Sonra da koyduğumuz insan ismimizi anlamlandırmışız. Doğadaki en dürüst en akıllı bilmem en, ne ne ne diye de kendimizi bütün canlılardan üstün görmüşüz. Oysa bilmiyoruz ki doğadaki en yıkıcı, en tahrip edici, en tecavüzcü tür insan türüdür. Çünkü insan henüz kendini anlamlandırdığı insan niteliğinde insan olamamıştır. Çünkü insan henüz türünün nereden geldiğini bilmemektedir. İnsan daha, ben neyim, nasıl insan oldum-u bilmemektedir.

İnsan, daha insan olamamıştır. İnsan, ne zaman ki geldiği, ürediği yeri ve nasıl insan olduğunu yani evrimini anladığı anda insan olacaktır. Bir de kendini bir fareyle, balıkla, eşekle aynı değerde olduğu anladığı anda insan olacaktır.

Ben insanım demekle insan olunmuyor. Sen ne zaman ki bir eşekle eş değerde olduğunu anladığın anda insan olmuşsundur. Bir fareyle, domuzla, kaplumbağayla aranda hiçbir ayrıcalığın olmadığını anladığın anda o zaman ben sana insan derim. Yoksa durup dururken ben sana insan demem. Sen ne zaman ki kalkıp da bana; Ben bir köpekle eşdeğerim, ben bir katırla aynıyım. Bir sıçanla aramda hiçbir fark yoktur dediğin anda insan olmuşsun. Yoksa insan falan değilsin. Senin ne olduğunu ben de bilmiyorum. Bazı vasıfların var onları biliyorum. Tecavüzcüsün! Bütün canlıların, senin emrinde olduğuna ya da emrine verildiğine inandığın için sen bir cani, acımazsız, çocuk tecavüzsüsünden daha da ağır suç işliyorsun diğer türlere karşı velâkin bunun bilincinde değilsin. Ah bir olsan… O zaman insanlığından utanacaksın.

Engels’in, Ailenin, Özel Mülkiyetin Ve Devletin Kökeni adlı kitabı okuyanlar keşke yazan kişi kadar onu anlasalardı. Ya da materyalist felsefeyi… Ya da Darwin’i… Zaten Darwin’i anlamamak ya da inanmamak veya ona karşı gelmek insanlık suçlarının en büyüğüdür. Ama maalesef bizim aydın tabaka diye adlandırdığımız kesim kendini bir katır ya da deveyle aynı görmüyorsa ona aydın denilmez. Kendini bir sıçandan ayrı tutan, balıktan üstün gören ve balığı yiyen maalesef toplumun en kara cahilleridirler. Zır cahildir! Düşünün, suda kendi halinde hayatını devam ettiren balığa kalleşlik yapıp yakalayıp esir alıyorsun ve sonrada o esiri yiyorsun. İnsan yakaladığı esirini yer mi hiç. Sonra neden kendi dünyanda kendinle alakalı, evriminle alaklı düşüncelerin ardında değilsin de, başka dünyaların canlılarına puştlukca pusular kurarak ve ahlaksız bir suç işleyerek onların esir edip sonra da yiyorsun. Hayvanın yemek olduğunu anlamayan bir kişi, kendi çocuğunun, kardeşinin, anne veya babasını ya da komşusunun boğazını kesenden hiçbir farkı yoktur. Üstelik diğer dünyanın canlılarının hayatlarına müdahale edip onları katletmek kadar alçakça bir davranış yoktur.

Biz insan evladı bir türüz, bizim dışımızda on binlerce tür var ve biz o on binlerce türün hemen hemen tamamının hayatını onlara zindan ediyoruz. Bu hakkı bize kim vermiş? Eğer böyle bir hak vermiş ya da vermişlerse, çok büyük bir ahlaksızlık yapmışlar.

Veganizmsiz, devrim devrim değildir! Ne tür bir devrim yaparsanız yapın, ne tür bir düzen kurarsanız kurun veganizmi göbeğinizde yeşertmediğiniz sürece yaptığınız devrimin adına devrim dense de aslında gene tecavüzcü bir

 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
YÜRÜYEN MEZARLIKLAR!

Yürüyen mezarlıklar denince ilk akla gelen insan cesedi oluyor. Ceset, mezarlıkta olması gereken bir şeydir. Çünkü insan denen bu...

 
 
SÖYLEYECEK SÖZ BULAMIYORUM!

Bir tek. Bir tek dedim değil mi? Bir tek. Yeryüzünde bir tek insan diye adlandırılan canlı yaşamıyor. Yeryüzünde binlerce canlı yaşıyor....

 
 
bottom of page