HAYVAN, İNSANCA ÇIĞLIK ATIYOR, İNSANCA AĞLIYOR AMA GÖREMİYORUZ!
- Abdullah Yılmaz
- 6 Eki 2024
- 1 dakikada okunur
Bütün hayat sadece insan ve insanın tarihi, hareketi ve duyguları üzerinden yazılıyor. Dünya sadece onlara aitmiş ve onların malıymış, onlardan başka kimsenin yaşama hakkı yokmuş gibi bir hayata hâkim kafalar var. Yazık!
Oysa aynı soydan geldiğimiz diğer türler, bizim gibi duygu ve düşüncelerini anlatamadıklarından birer besin maddesi, işe yarar bir araç gereç gibi muamele görüyorlar. Ne utanç verici ama utanç vericiliği anlayacak zekâ yok insan türünde.
İnsanlar, hayvanlar kadar soykırıma uğramadıkları, hayvanlar kadar hakarete uğramadıkları, hayvanlar kadar işkence görmedikleri halde, dünyada sadece işkence onlara, yani insanlara yapılıyormuş gibi yapıyorlar. Soy kırım dendiği zaman sadece insana yapılan aşırı kıyımdan doğan soyu tüketme yolunun soy kırım olduğunu, hayvanlara ne yapılırsa yapılsın doğalmış gibi algılanmasını ve hayatlarını bu düşünce üzerinde yürütmelerinin zorunluluğu gibi gibi bir takım anlayışla devam ettiriyorlar gidişatlarını.
Acıyı, zulmü, kederi ve işkenceyi hem kendi türüne, hemi de diğer türlere yaşatan gene insan türü. Şapkasını önüne koyup düşünemiyor. Bu acıyı ben yaşadığım zaman feryadi figan ediyorum ama başkaları yaşadığı zaman gıkım çıkmıyor. Hatta hayvanlara da bu acıyı yaşatan benim ama bu olay da doğalmış gibi davranıyorum. Kesilen hayvan neredeyse insanca konuşuyor, hatta insanca bağırıyor, insanca çığlık atıyor ve insanca ağlıyor ama maalesef insan denen bu tür aptallar topluluğundan meydana gelmiş yırtıcılığı, katliamı ve tecavüzü rehber edinmiş bir topluluktur. Bireysel tecavüz, kendi türlerinden karşı cinse tecavüze tecavüz diyen bu ahmaklar, bir tür olarak diğer türlerin tamamına her türden tecavüzü topluca yapıyorlar ama bu yapılan kitlesel tecavüzü tecavüz olarak görmüyor, sadece kendi insanın insana yaptığı tecavüzü tecavüz olarak görüyor. Ahmaklığın, alçaklığın, tecavüzcülüğün ve alçaklığın bu kadarına da pes doğrusu! Kısacası bu!