top of page

"VAHŞİ MADENCİLİĞE HAYIR!"

  • Yazarın fotoğrafı: Abdullah Yılmaz
    Abdullah Yılmaz
  • 1 Kas 2024
  • 2 dakikada okunur

"VAHŞİ MADENCİLİĞE HAYIR!"

Dün Muzaffer Oruçoğlu’nun, Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde açılan; Işık Yeraltında adlı maden sömürüsünün ve bunun yanında maden sömürüsünün ötesinde insan sömürüsünün ve en acısı da hayvanların çok gaddarca sömürü ve her türlü tecavüzünün anlatıldığı sergideydim.

Oruçoğlu belki son söylediğim 8-10 sözcüğü düşünmemiş ya da resimlerinde çok net bir söylemle belirtmemişti ama ben öyle anladım. Bu benim yorumum.

Sergi salonuna girerken en çok dikkatimi çeken şey, "VAHŞİ MADENCİLİĞE HAYIR" pankartındaki slogan vardı. Zaten o sloganı görünce beynimin tası attı. Bu memlekette hala bir şeyleri anlamadan aydıncılık oynayanlar var. Ya bilmiyorlar, ya da işlerine geldiği gibi hayatlarına devam ediyorlar.

"VAHŞİ MADENCİLİĞE HAYIR" demek de ne oluyor. Madenciliğin vahşi olmayanı da mı var da ben mi bilmiyorum. Vahşi olmayan maden ocaklarında konforlu hayatlar mı var? Madenciler ellerindeki aparatları bırakıp yemeklerini yemekhanede, beyaz örtülü masalarda mı yiyorlar? Yemekhanelerde madencilerin hizmetinde çalışan yemekhane görevlileri mi var? Ya da madenciler günde çalışılması gereken 7,5 saatlik süreyi bitirdiklerinde sıcak suyla banyolarını yapıp, aklanıp paklanıp tertemiz servislerine ya da arabalarına binip evlerinin yolunu mu tutuyorlar.

"VAHŞİ MADENCİLİĞE HAYIR" derken bir kere bu sloganın anlamı bir tecavüzün onayıdır. Evet, tecavüzüne devam et, demektir. Halbu ki bu sloganın yerine bu veya buna benzer bir slogan yazmaları gerekir bu sloganı kullanan kuruluş. MADENCİLİĞİN HER TÜRÜNE HAYIR! Çünkü, çünkü madenciliğin her türü bir tecavüzdür. Bu tecavüz öyle bir tecavüzdür ki, yasal izinle anasının babasının ırzına geçme tecavüzüdür. Devlet izin veriyor. Ananın ve babanın ırzına geçe bilirsin. Onun için; "VAHŞİ MADENCİLİĞE HAYIR" derken şunu demek istiyor bu sloganın savunucuları ve kullanıcıları; Vahşi tecavüze hayır. Ama normal tecavüze evet! Ya da konforlu tecavüze devam edelim. Biz çalışanlar konforlu tecavüz istiyoruz demek istiyorlar.

Ana baba da bu demektir! Şöyle ki, tüm canlılar doğanın bir bedeni olduğundan, ya da doğanın doğurduğu çocukları olduğundan Doğa bizim hem anamız hemi de babamızdır. Doğaya tüneller açarken anamız ve babamıza tecavüz ediyoruz. Doğaya verdiğimiz her zarar, anamıza babamıza tecavüzden başka bir şey değildir.

Memleketin dört bir yanından gelen kişilerle sohbette şunu gördüm. Sadece ve sadece insan sömürüsüne odaklanmayı ve insana acımayı, üzülmeyi, insanın sömürüldüğüne vurguyu gördüm. Oysa Oruçoğlu resimlerden 6-7 tanesinde katırların gördüğü zulmü de resmetmiş. Ve bu katırlar insanlardan daha ağır koşullarda, insanlardan daha uzun vadeli sömürülmüşlerdir. İnsanlar her gün vaya birkaç günde bir ocaklardan çıkıp gün yüzü görürken, ailelerinin yanına gidip aklanıp paklanırken, evlerinde ellerinden geldiğince canlarının çektiği yemekleri yeyip sıcak yumuşak yataklarında sevdikleriyle yatarken, katırlar aylarca, bazen yıllarca gün yüzü görmeden, hiçbir zaman karın dolusu ot saman yemeden, yıkanıp paklanmadan on yıl- onbeş yıl maden ocakların çok acımasızca çalıştırılıp, her türlü haklarına, yaşam haklar başta olma üzere tecavüz edildikten sonra kıçlarına bir tekme vurulup kurda kuşa yem olsun diye sahipsiz bir vaziyette salıveriliyorlar. Zaten bu katırların yürüyecek halleri kalmamış ki doğada gidip otlasın, koşsun, kendine saklanacak bir yer bulsun.

Yol kıyısında devrilip ölümü beklerken, köpekler veya başka etçil hayvanlar tarafından daha son nefesini vermeden çekiştirilip parçalanarak yeniyorlar.

Ben öyle hayvan gördüm ki, etçil hayvanlar kalçasında karnını doyurmuş gitmişler, hayvan daha ölmemiş, yalvaran gözlerle benden medet umuyordu.

Yani diyeceğim şu ki, yeryüzünü bu zulümden kurtarmanın yolu sadece insanı kurtarmaktan geçmiyor. İnsanı kurtaran bir sürü sözde sosyalist ülkeler oldular ama sonunda gene faşizme döndüler. Doğa anamızın ve canlıların tamamının bilcümle kurtuluşuyla huzur vuku bulacaktır. Gerisi masal!

Dinlemeye devam edin. Belki de, sadece merkezlerine insanı alıp anlatanların kendileri bile anlattıklarının masal olduğunu bilmiyorlar.

 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
YÜRÜYEN MEZARLIKLAR!

Yürüyen mezarlıklar denince ilk akla gelen insan cesedi oluyor. Ceset, mezarlıkta olması gereken bir şeydir. Çünkü insan denen bu...

 
 
SÖYLEYECEK SÖZ BULAMIYORUM!

Bir tek. Bir tek dedim değil mi? Bir tek. Yeryüzünde bir tek insan diye adlandırılan canlı yaşamıyor. Yeryüzünde binlerce canlı yaşıyor....

 
 
bottom of page